UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA ve BULUNDURMA SUÇU
(TCK 191)
Uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde bulundurma suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. Maddesinde suç olarak tanımlanmıştır. Yasa metninde bu uyuşturucu maddeler tek tek sayılmamış olmasına karşın 5237 sayılı TCK’nun 188/4. maddesinde, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 1. maddesinde ve 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanunun 1. maddesinde sayılan maddeler uyuşturucu ve uyarıcı madde olarak kabul edilmektedir. Eczacılık ve kimya sektörünün hızla gelişmesi karşında uyuşturucu maddelerin tek tek sayılması mümkün değildir. Ancak Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan tanıma göre “sinir sistemine etki ederek kişide fiziksel veya ruhsal anlamda bağımlılık hissi uyandıran kişide kullanımı bir çeşit tutkuya dönüşen sentetik veya bitkisel çeşitliliği bulunan bütün maddeler” uyuşturucu madde tanımı içinde yer almaktadır. Uyuşturucu madde kullanma, uyuşturucu madde bulundurma veya uyuşturucu madde kabul etme şüphesi ile hakkında işlem yapılan şahıslardan temin edilen maddeler üzerinde Adli Tıp Kurumunca yapılacak inceleme sonucunda suça konu maddenin uyuşturucu / uyarıcı özelliği taşıyıp taşımadığının tespiti sonucunda da failin hukuki statüsü belirlenebilmektedir. Aynı özelliklere taşımasına karşın kamu otoriteleri denetiminde özellikle ilaç sektöründe kullanılmak üzere üretilen ve yasal izinlerle satışına onay verilen bitkisel veya kimyasal ürünler bu uyuşturucu madde kapsamı dışında değerlendirilmektedir.
Bu suç işleniş biçimi açısından çoktan seçimlik bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Failin hareketine göre genel olarak;
- Uyuşturucu madde kabul etmek
- Uyuşturucu madde satın almak
- Uyuşturucu madde bulundurmak
- Uyuşturucu madde kullanmak
Eylemleri TCK 191. madde kapsamında değerlendirilmektedir. Yukarıda belirtilen seçimlik hareketlerin tamamında failin uyuşturucu maddeyi kullanma amacı ile hareket etmesi gerekmektedir. Bu eylemlerden herhangi birinin tek başına gerçekleşmesi suçun oluşumuna yetmektedir.
Uyuşturucu maddeyi kabul etmek, uyuşturucu maddeyi satın almak, uyuşturucu maddeyi bulundurmak, eylemlerini kendi kullanım amacı dışında yani uyuşturucu maddeyi satmak veya uyuşturucu maddeyi ihraç etmek amacıyla gerçekleştirmesi halinde bu kez şüpheli hakkında TCK 191 maddesi dışında kalan TCK 188. maddesi hükümleri gereğince işlem yapılacaktır.
SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ
Yukarıda sayılan fiillerin herhangi birinin okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi yerlere ulaşım araçları ile 200 metreden yakın mesafe içerisinde umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır denilmek suretiyle TCK 191/10. maddesinde suçun nitelikli halleri belirtilmiştir. TCK 191/10 maddesinde belirtilen nitelikli halin uygulanabilmesi için bahsedilen bu yerlerin herhangi bir ulaşım aracı ile ya da yaya olarak gidildiğinde iki yüz metreden yakın olması gerekmekte yine suçun nitelikli halinin oluşmasında failin bu yerlere belirtilen mesafeden daha yakın olduğunun bilmesi gerekmektedir.
DAVA AÇILMASININ ERTELENMESİ KARARI
Yukarıda yazılı suçlardan herhangi birisini işlediği yapılan soruşturma sonucunda sabit olan şüpheli hakkında TCK 191. maddesi kapsamında daha önce herhangi bir kesinleşmiş hüküm bulunmaması hakkında mahkemece verilen erteleme kararı veya aynı suçlardan daha önce Cumhuriyet Savcılığınca verilmiş Dava Açılmasının Ertelenmesi Kararı bulunmaması halinde şüpheli hakkında TCK 191/2 maddesi uyarınca Dava Açılmasının Ertelenmesi Kararı verilecektir (5 Yıl). Bu kararın verilmesinde CMK’nun 171. maddesinde belirtilen şartlar aranmamaktadır. Dolayısıyla ilk defa kullanmak amacıyla; uyuşturucu madde bulundurma, uyuşturucu madde satın alma, uyuşturucu madde kabul etme ve uyuşturucu madde kullanma suçlarından soruşturma yapılan şüpheli hakkında Cumhuriyet Savcısına Dava açılmasının ertelenmesi kararı verilip verilmeyeceği konusunda bir takdir yetkisi verilmemiştir. İlk defa atılı suçlardan herhangi birisini işlediği tespit edilen şüpheli hakkında zorunlu olarak dava açılmasının ertelenmesi kararı verilecektir. Hakkında kamu davasının ertelenmesi kararı verilen şüpheliye bu karar tebliğ edilir ve şüpheli 15 günlük yasal itiraz süresinde Sulh Ceza Hakimliğine bu karar karşı itirazda bulunmadığı takdirde hakkında verilen dava açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşir. Suça sürüklenen yani 18 yaşından küçük çocuklar için belirtilen bu 5 yıllık süre üç yıl olarak öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen şartların oluşması halinde hakkında atılı suçtan 5 yıl süre ile dava açılmasının ertelenmesi kararı verilen şüpheli hakkında belirtilen bu beş yıl süre içerisinde 1 yıldan aşağı olmamak üzere denetimli serbestlik tedbirleri uygulanmaktadır. Ancak bu 1 yıllık süre Cumhuriyet Savcısının takdiri ile üçer aylık dönemlerle en fazla 1 yıl daha uzatılabilmektedir. Denetimli serbestlik süresi içerisinde şüpheli hakkında tedavi tedbirleri de uygulanıp uygulanmayacağı yine Cumhuriyet Savcısının takdirine bırakılmıştır.
Yukarıda belirtilen 5 yıllık süre içerisinde TCK 191. madde kapsamında herhangi bir suç işlemediği ve kendisine Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce yüklenen yükümlülükleri yerine getiren şüpheli hakkında bu 5 yıllık sürenin bitiminde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilecektir. Hakkında verilen bu takipsizlik kararının kesinleşmesinden sonra tekrar TCK 191. maddesindeki suçları işleyen şüpheli hakkında yine TCK 191/2 maddesi uyarınca tekrar erteleme kararı verilir.
Şüphelinin 5 yıl süre içerisinde belirtilen ve gerektiğinde 1 yıla kadar uzatılabilinmesi mümkün olan 1 yıllık süre içerisinde Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce kendine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya TCK 191. maddesi kapsamında yeniden suç işleyen şüpheli hakkında ikinci bir soruşturmaya gerek bulunmaksızın daha önce bu suçtan dolayı verilen dava açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak şüpheli hakkında Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılanması için kamu davası açılacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararırın kaldırılabilmesi şüphelinin erteleme kararı süresi içerisinde sadece TCK 191. maddesi kapsamında bir suç işlemesine bağlıdır. Şüphelinin uyuşturucu madde kullanma, uyuşturucu madde bulundurma, uyuşturucu madde satın alma veya uyuşturucu madde kabul etme suçları dışında bir suç işlemesi verilen bu dava açılmasının ertelenmesi kararına etki etmemektir. Yapılan yargılama sonucunda şüpheli hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı ceza TCK 51. maddesi uyarınca ertelenebilir. Mahkeme tarafından verilen bu cezanın ertelenmesi kararı yukarıda bahsedilen C.Savcılığınca verilen erteleme kararı ile karıştırılmaması gerekmektedir. Mahkeme tarafından hükmolunan ceza hakkında erteleme kararı verilebilmesi için TCK 51. maddesinde belirtildiği üzere; hükmolunan ceza miktarının erteleme kapsamında olması (2 yıl ve daha az), sanık hakkında daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûmiyetinin bulunmaması ve sanığın tekrar suç işlemeyeceğinin mahkeme tarafından kanaat getirilmesi gerekmektedir.
Erteleme kararına benzer bir şekilde yine atılı suçlamalardan yargılanmasının yapılarak hakkında 2 yıldan daha az bir hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilen sanık hakkında mahkemece tekrar suç işlemeyeceği kanaatine varılması, mahkemedeki tutum ve davranışları göz önüne alınarak sanık hakkında erteleme kararından farklı olarak bu kez CMK 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.
ETKİN PİŞMANLIK (TCK 192)
TCK 191 maddesi kapsamında kullanmak için; uyuşturucu madde satın alma, uyuşturucu madde bulundurma, uyuşturucu madde kabul etme, uyuşturucu madde kullanma suçlarını işleyen fail hakkında TCK 192/2 uyarınca yetkili makamların haber almasından önce uyuşturucu maddeyi kimden veya nereden temin ettiğini belirterek diğer şüphelilerin yakalanmasını veya uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesini sağlayan fail hakkında herhangi bir cezaya hükmedilmez, yine TCK 191 maddesi kapsamında uyuşturucu maddeyi kullanmak için temin eden şüphelinin kendi rızası ile sağlık kuruluşlarına müracaat ederek tedavi edilmesini istemesi halinde herhangi bir cezaya hükmedilmek denilmek suretiyle atılı suçlamalar hakkında etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir.