Trafik Kazalarında Taksirle Yaralama Suçu ile alakalı içeriğimize hoş geldiniz.
TRAFİK KAZALARINDA TAKSİRLE YARALAMA SUÇU
Taksirle yaralama (yaralamalı trafik kazası) suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1 maddesinde düzenlenmiş TCK 89/2 ve TCK 89/3. Maddelerinde suçun nitelikli halleri ve daha ağır cezayı gerektirir halleri belirtilmiştir. Ayrıca trafik kazalarında taksirle yaralama suçu daha yaygın tabiri ile yaralamalı trafik kazası hakkında bir kanun maddesine yer verilmemiştir.
Taksirle yaralama; Taksirle başkasının vücuduna veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma olarak tanımlanmış, TCK 89/1 maddesinde suçun nitelikli halleri hariç failin “üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Gerek ülkemizde gerekse dünya genelinde taksirle yaralama suçlarının büyük bir çoğunluğunun trafik kazaları sonucu meydana gelmektedir.
Suçun nitelikli halleri TCK 89/2 ve TCK 89/3. maddelerinde belirtilmiş olup, TCK 89/2. Maddesinde öngörülen daha ağır cezayı gerektirir halleri;
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
- a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
- b) Vücudunda kemik kırılmasına,
- c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
- d) Yüzünde sabit ize,
- e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
- f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olma olarak sıralanmış fail üzerine atılı taksirle yaralama suçunu yukarıda belirtilen haller kapsamında işlediğinde birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
TCK 89/3 maddesinde belirtilen suçun nitelikli halleri TCK 89/2 maddesine kıyasen fail hakkında daha ağır cezayı öngörmüştür.
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
- a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
- b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
- c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
- d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
- e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, neden olması halinde fail hakkında yine TCK 89/1 maddesi birinci fıkraya göre verilen ceza bir kat arttırılır hükmü getirilmiştir.
TCK 89/4 maddesinde ise meydana gelen trafik kazasından dolayı birden fazla kişi yaralanması halinde fail hakkında “altı aydan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen ağırlaştırıcı nedenler hakkında taksirle yaralama suçları başlıklı yazımızda detaylı olarak değindiğimizden burada daha çok trafik kazalarında sıkça karşılaşılan bir durum olan bilinçli taksir kavramı üzerinde durulacaktır.
Taksir TCK 22/2 maddesinde tanımlanmış “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmemesi hali” taksir olarak tanımlanmış, bilinçli taksir ise TCK 22/3 maddesinde tanımlanmış olup, “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine ve bu yönde hareket edilmesine karşın, neticenin meydana gelmesi hali” olarak tanımlanmıştır.
Trafik kazası sonucu taksirle yaralama suçları şikayete bağlı suçlardan olmasına karşın kaza sonrası TCK 89/2 ve TCK 89/3 maddelerinde belirtilen suçun nitelikli halleri ile birlikte bilinçli taksir ile hareket etmesi halinde bu kez mağdurun şikayeti aranmamaktadır.
Mağdurun yaralanması ile neticelenen trafik kazasının meydana gelmesinde failin kusur durumu veya bilinçli taksir ile hareket edip etmediği gerek bu konuda uzman bilirkişi raporları veya gerekse Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenecek raporlar neticesinde tespit edilebilmektedir. Ancak bu raporlarda tarafların kusur durumu belirtilememekle beraber asli kusurlu veya tali kusurlu ya da kusursuz olduğu yönünde rapor düzenlenmekle beraber, gerek görülmesi halinde olay yerinde keşif yapılmaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesinden sonra failin kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, mağdurun tamamen kusurlu olduğu tespit edilmesi halinde fail hakkında yaralamalı trafik kazası suçundan Cumhuriyet Savlığınca kovuşturmaya yer olmadığına veya mahkeme aşamasında tespit edilmesi halinde beraat kararı verilecektir.
Trafik kazası sonucu taksirle yaralama (yaralamalı trafik kazası) genelde aşırı hız, trafik işaret veya levhalarına uymama gibi sebeplerle meydana gelmekte, örneğin failin kırmızı ışık kuralına uymaması neticesinde kaza meydana gelmiş ise fail hakkında bilinçli taksir hükümleri uygulanacaktır.
TRAFİK KAZASI SONUCU SİGORTA ŞİRKETİNE BAŞVURU
Trafik kazası sonu yaralanan kişiler kazadan dolayı meydana gelen sağlık giderleri ve kaza dolayısıyla mahrum kaldığı diğer haklardan dolayı sigorta şirketine başvuru yaparak hatta ölüm halinde ölenin mirasçıları tarafından sigorta şirketine başvurarak tazminat alma hakları mevcut olup, sigorta şirketine yaralamalı trafik kazası sonucu tazminat veya ölümlü trafik kazası sonucu tazminat yükümlülüğü doğmaktadır. Trafik Kazalarında Taksirle Yaralama Suçu ile alakalı içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bunlar gibi konulara ulaşım sağlamak için sitemiz üzerinden veya Google arama motoru üzerinden arama sağlayabilirsiniz.