tr

Taşkın İnşaattan Kaynaklanan Davalar

22.09.2022
5
Taşkın İnşaattan Kaynaklanan Davalar

Taşkın inşaattan kaynaklanan davalar, kişilerin kendilerine ait arazilerinin sınırlarını aşarak komşusunun arazisine taşan yapı inşaat etmeleri durumudur. Taşkın yapı ile alakalı kuralların uygulanması adına yapıların devamlı kalıcı şekilde yapılması ve bulunan ana yapı ile aralarında sıkı şekilde bağlantı bulunması gerekmektedir. Kanun nezdinde taşkın yapı sahiplerinin iyi niyet taşımaları durumunda komşularının arazilerine taşan kısımları için mülkiyet kazanmalarına ya da lehine irtifak hakları kurulması konusunda izin verilmiştir. Yalnız bu durum konusunda belli sınırlamalar bulunur. Bu sınırlamalar TMK 725.maddede belirlenmiştir.

“Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur.”

Bu tarz irtifak hakkı bulunmuyorsa, zarar görmüş olan taşınmaz maliki taşma durumunu öğrendiği günden itibaren 15 gün içerisinde, itirazda bulunmadığı, ayrıca var olan koşullarda haklı gösterdiği zaman, taşkın yapıyı tüm iyi niyetiyle yapan kişi, uygun olan bedelle taşan kısım için irtifak hakkının kurulmasını ya da yapının bulunduğu arazi parçası için mülkiyet hakkının kendisine verilmesini isteyebilir.

Taşkın Yapı Şartları Taşkın Yapıda İyi Niyet

Taşkın yapı yapan kişilerin iyi niyetle bunu yapması önemli bir detaydır. İyi niyetinbulunmadığı durumlarda diğer şartların varlığının aranmasına gerek yoktur. Kanun nezdinde ön koşul budur. Yapının malikinin kendisinden beklenmiş olan özen ve dikkati göstermesine karşın, arazi sınırının aşıldığının bilinmesi veya bilinecek durumun olmaması, sınırın aşılmasında yasalar açısından koruyabilecek bir sebebin bulunmaması iyi niyet göstergesidir. Bu durum taşkın inşaat yapan kişinin, elatmış olduğu taşınmazın bir başka kişinin mülkiyeti olduğundan haberi olmaması ya da beklenmekte olan özeni göstermesi durumunda karşılık görebilecek durumların olmaması taşkın inşaatta iyi niyetin bulunmasını ifade etmektedir. Taşkın yapının sahibinin iyi niyet taşımaması sonucunda ortada zarar olup olmadığına bakılmadan taşan kısım ile alakalı yıkım yapılacağından iyi niyet konusu üstünde detaylı şekilde durulması gerekir. Karineler, olaylar ve deliller mahkeme tarafından özenli şekilde değerlendirilir.

Taşkın Yapıda Zamanaşımı

Taşkın yapı sonucunda zarar uğrayan parsel sahibi, taşmayı öğrenmiş olduğu tarihten itibaren 15 gün içerisinde itirazda bulunmamış olmalıdır. Komşu taşınmazının malikinin ya da taşınmazdaki mülkiyetten farklı ayni hak sahibi olup da ortada bulunan taşınmaza el atıldığını öğrenmelerinden sonra 15 günlük sürede itirazda bulunmaları, yapı malikinin iyi niyet taşıdığını ortadan kaldıracaktır. İtiraz durumu herhangi bir şekle bağlı değildir.

Taşkın Yapıda Haklılık Durumu

Taşan bölüm adına irtifak hakkının kurulmasını ya da taşan kısımın yer aldığı arazideki parselin mülkiyet hakkının devir yapılmasını haklı şekilde gösteriyor olmasıdır. İmar durumu neticesinde ifrazın bulunması, ifraz durumunda arsa sahibinin uğrayabileceği zararla taşkın yapıyı yapan kişinin elde etmiş olacağı fayda arasında herhangi bir farkın olmamasıdır.

Taşkın Yapıda Kalıcı Yapı

4721 sayılı Kanun’unun 724.maddesi gereğince temliken tescil davasının mahkemece kabul görmesi adına tapuya kayıtlı olan taşınmazın üstünde temelli kalması adına yapı bulunmalıdır.

Taşkın Yapıya Karşı Mülk Sahibinin Hakları El Atmanın Önlenmesi

Kendisinin izni olmadan haksız şekilde arazisine yapı inşaat edilen kişi, el atmanın önlenmesi davasını açabilir. Arsa sahibi davada, bedeli taşkın yapılan yapıyı yapan kişiye ait olan yapının yıkılmasını talep edebilir. Açılacak olan bu dava Medeni Kanun’da mülkiyet hakkına dayanmaktadır. Malik olan kişi, hukuk kapsamında taşınmazını istediği şekilde kullanma, tasarruf etme ve faydalanma yetkisine sahiptir. Malik kişiler malını haksız biçimde elinde bulundurmakta olan kişiye karşı istihkak davası ya da el atmanın önlenmesi davası açabilir.

Ecrimisil (Haksızİşgal) Davası

Haksız kullanılmakta olan taşınır ya da taşınmaz olan eşya için mülkün sahibine ödenmesi gerekli olan tazminat türüdür. İyi niyet sahibi olmayan zilyet, geri vermek ile sorumlu olduğu şeyi haksızlık alıkoymasından dolayı hak sahibini uğrattığı zararlarla elde etmiş olduğu ya da elde etmeyi eylemiş olduğu ürünlerden dolayı tazminat ödemek zorundadır. Mülk sahibi olan kişinin ecrimisil talep etmesi adına;

  • Haksız şekilde kullanım yapan ya da malını elinde tutan kişinin iyi niyet sahibi olmaması
  • Haksız kullanım ya da alıkoyma sebebiyle mülk sahibi kişinin zarara uğraması ya da elde etmiş olacağı kazançtan kaynaklı mahrumiyet yaşaması gerekmektedir.

Haksız şekilde kullanım yapan kişi kötü niyet sahibiyse hem menfi hem de müspet zararların hepsinden sorumlu olacaktır. Hak sahibi mülkiyetinde bulunan taşınmazın haksız şekilde kullanımından dolayı uğradığı zararı ve haksız kullanım meydana gelmeseydi sahip olacağı kazancı karşıdan isteyebilmektedir.

Taşkın Yapıya Sahip Olan Kişinin Mülkiyet ve İrtifak Hakkı

Taşkın yapının sahibi, komşusunun arazisinin belli bir bölümünde irtifak hakkına sahipse, taşmış olan kısımlar asıl taşınmazı bütünleyen parça olur. Bu tarz bir hak sahibi değilse kanunda belirlenmiş olan şartların varlığının bulunması halinde taşın alan için irtifak hakkının kurulması ya da arazinin parçasının mülkiyet hakkının devredilmesi istenebilir. Taşkın yapı sahibinin mülkiyet ve irtifak hakkını talep edebilmesi adına;

  • Taşkın yapının iyi niyetle yapılmaması
  • Zarar görmüş olan kişinin taşmayı öğrenmiş olduğu tarihten sonra 15 içerisinde itiraz etmemesi
  • Koşul ve durumları haklı göstermesi
  • Kurulacak olan irtifak hakkı ya da mülkiyet devrinin karşılığında mülkün sahibine uygun şekilde bedel ödenmesi gerekir.

Arazi Sahibine Uygun Bedelin Ödenmesi

Koşulların elveriş olması halinde taşkın yapının sahibine mülkiyet ve irtifak hakkının tesis edilmesi adına zarar görmüş mülk sahibine belirlenen uygun bedel ödemesinin yapılması gerekir. Mahkeme davada karar vermeden önce arazinin sahibine ödenecek olan bedeli tespit eder. Bedelin mahkemeye depo edilebilmesi adına davacı olan kişiye süre verilecektir. Verilen bu süre içinde irtifak ya da mülkiyet hakkı tesis edilebilmesi adına zarar görmüş olan mülk sahibine uygun düzeyde bedel ödenmesi gerekmektedir. Mahkemece davaya karar verilmeden arazi sahibi adına ödenecek olan bedelin tespiti yapılarak mahkemeye depo edilmesi için davacıya süre verilir. Bu süre zarfında bedel mahkemeye yatırılmış olursa talebin kabul edilmesine, aksi olan durumlarda reddine karar verilecektir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bu tarz davalarda görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Google ile sitemize ulaşabilirsiniz.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Fırat ACAY
Fırat ACAY
Merhaba. Size nasıl yardımcı olabiliriz?