
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu ile alakalı içeriğimize hoş geldiniz. Suça teşebbüs Türk Ceza Kanununun 35. maddesinde düzenlenmiş olup ceza yasamızda belirtilen birçok suçta olduğu gibi kasten öldürme suçu içinde teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi mümkündür.
Anayasamızca güvence altına alınan “yaşam hakkına” bir müdahale olarak görülen kasten öldürme suçu TCK 81 ve 82 maddelerinde düzenlenmiştir. Kasten öldürme suçuna teşebbüsten bahsedilebilmesi için; öldürme amacı ile hareket eden failin bu yönde icra-i hareketlerine başlamasına rağmen elinde olmayan sebeplerle ölüm olayını gerçekleştirememesi gerekmektedir. Ölüm gerçekleştiği takdirde bu kez kasten öldürmeye teşebbüsten bahsetmek mümkün olmayacak, fail hakkında kasten öldürme suçlaması ile işlem yapılacaktır.
Uygulamada failin hukuki durumunun belirlenmesi açısından kasten yaralama ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının birbirinden ayrılması konusunda oldukça ciddi sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Özetle; ölüm olayı ile neticelenmeyen olayda failin öldürme kastı ile hareket edip etmediğinin tespiti cezai yaptırımı açısından oldukça önemlidir. Burada en önemli unsur KAST olarak karşımıza çıkmaktadır.
Failin öldürme amacı ile hareket etmesine karşın elinde olmayan sebeplerle bunu gerçekleştirememesi veya fail öldürme amacı ile tüm hareketlerini tamamlamış olmasına rağmen ölüm durumunun gerçekleşmemesi halinde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan bahsedilecektir. Yukarıda failin kastının belirlenmesinin suçun niteliğinin tespiti açısından oldukça önemli olduğunu belirtmiştik. Gerek yerel mahkemelerce gerekse Yargıtay ilgili ceza dairesince ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca failin amacının belirlenmesi yönünde bir takım kriterler belirlenmiştir.
- Fail ile mağdur arasında olay öncesinde herhangi bir husumetin bulunup bulunmadığı;
Kasten öldürmeye teşebbüs suçu tespitinde önemli bir yere sahip olmasına karşın taraflar arasında var olan bu husumetin, failin mağduru öldürmeye yetecek derecede olup olmadığının tespiti de oldukça önemlidir. Nitekim her husumet öldürmeye varacak derecede olmamaktadır. Bu husumet sosyal bir ilişki vasıtasıyla olabileceği gibi herhangi bir sözleşmeden kaynaklanan bir husumette olabilir.
- Fail tarafından kullanılan araçların öldürmeye elverişli olup olmadığı ve şiddetin niteliği;
Ölüm olayı gerçekleşmeyerek mağdurun yaralanması ile neticelenen olayda failin kullanmış olduğu araçlar suçun tespitinde önemli bir yere sahiptir. Kesici – delici herhangi bir alet veya ateşli silah öldürmeye elverişli bir alet olarak kabul edilmekte ise de; failin olay sırasında bu aletleri kullanma şekli de önem arz etmektedir. Olay sırasında öldürmeye elverişli silah veya silahtan sayılır bir alet kullanan failin mağdurun hayati fonksiyonlarına etki etmeyecek bölgelerine hedef alması öldürme kastının bulunmadığının bir kanıtı olarak değerlendirilebilecektir. Örneğin ateşli silah ile mağdurun öldürme kastı haricinde mağdurun hayati fonksiyonlarına etki etmeyecek ayak veya bacak kısmına doğru ateş etmesi kasten öldürme amacının bulunmadığı yönünde kanaat uyandırabilecektir. Suçun bu şekilde gerçekleşmesinde toplanan diğer deliller ile birlikte mağdurun bu konudaki beyanı oldukça önem arz etmektedir.
- Failin eylemine son verme durumu;
Öldürme kastı ile hareket eden faile herhangi birisi tarafından müdahale edilerek veya başkaca failin elinde olmayan sebepler ile eylemine devam edememesi durumunda kasten öldürmeye teşebbüs suçlaması ile hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması mümkün iken, asıl amacı mağduru yaralamak olan failin amacı dışında olan öldürme fiilinin gerçekleşebileceğini fark ederek bu eylemine kendi isteği ve rızası ile son vermesi de failin öldürme amacı ile değil mağduru yaralama amacı ile hareket ettiğinin bir kanıtı olarak değerlendirilecektir.
- Olay sonrasında failin mağdura davranışları;
Öldürme kastı olmaksızın sadece mağduru yaralama amacı ile hareket eden fail öngördüğü yaralama eyleminden daha ağır bir şekilde olayın neticelenmemesi için, mağdurun ölmemesi için bir çaba göstermesi örneğin mağduru hastaneye götürmesi ya da tedavisi için sağlık kuruluşlarına haber vermesi failin öldürme kastı içinde olmadığının bir göstergesidir. Failin kasten öldürme amacı ile mi hareket ettiği yoksa mağduru yaralama acılı ile mi hareket ettiği yukarıda belirtilen kriterler göz önüne alınarak ya da olayın oluş şekline göre gerektiğinde keşif yapılarak ya da suça konu aletler üzerinde yapılacak kriminal incelemeler ile birlikte diğer deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki statüsü belirlenecektir.
Kasten öldürmeye teşebbüs suçunun cezası; Yasa koyucu diğer benzer suçlarda olduğu gibi kasten öldürmeye teşebbüs suçu içinde ayrıca bir kanun maddesi belirtmemiş failin eyleminin öncelikle TCK’nın 81 ve 82. Maddelerinde belirtilen kasten öldürme ve kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinin hangisine tekamül ettiği tespit edilerek akabinde fail hakkında TCK 35 maddesi uyarınca asıl ceza hakkında gerekli indirime gidilecektir. Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda yargılama görevi asıl suça ilişkin yargılama yetkisine sahip Ağır Ceza Mahkemesidir.
Teşebbüs aşamasında kalan failin eylemi kasten öldürme suçunun TCK madde 81 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde fail 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır,
Failin eylemi kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinin belirtildiği TCK madde 82 kapsamında değerlendirilmesi halinde fail 13 yıldan 20 yıla kadar cezalandırılır denilmek suretiyle öngörülen ceza miktarları belirtilmiştir.
Kasten öldürme suçunda olduğu gibi kasten öldürmeye teşebbüs suçunda da TCK 29. maddesi uyarınca haksız tahrik indirimi uygulanabilmektedir. Mahkemece haksız tahrik unsurlarının varlığının kabulü halinde kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin yukarıda belirtilen ceza miktarlarında olayın oluş şekli ve mahkemenin takdiri doğrultusunda cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu ile alakalı içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bunlar gibi konulara ulaşım sağlamak için sitemiz üzerinden veya Google arama motoru üzerinden arama sağlayabilirsiniz.