tr

HIRSIZLIK SUÇU

31.03.2022
18
HIRSIZLIK SUÇU

Hırsızlık Suçu ile alakalı içeriğimize hoş geldiniz.

HIRSIZLIK SUÇU

Hırsızlık suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun mal varlığına karşı suçlar başlığı altında 141, 142, 143, 144, 145, 146 ve 147. Maddelerinde düzenlenmiş olup TCK 141/1 maddesinde tanımı yapılmıştır. Ceza Hukuku açısından hırsızlık; “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alma” eylemi olarak tanımlanmıştır. Yasa sadece suça konu malın sahibini koruma altına almakla kalmamış, “zilyetlik” kavramı ile söz konusu malı kullanma hakkına sahip kişilerinde hakkını korumuştur. TCK 141 maddesi ile birlikte ayrıca Anayasamızın 35. Maddesinde belirtilen mülkiyet hakkı da koruma altına alınmıştır. Adli istatistik verilerine göre genel anlamıyla hırsızlık suçu ülkemizde işlenen suçların tamamının ortalama %14-17’sini oluşturmaktadır.

Hırsızlık suçu gerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunlarında gerekse diğer özel kanunlar bakımından yüz kızartıcı suç olarak değerlendirilmiş olup, hırsızlık suçu işlediği sabit olan sanık bir takım meslekleri icra edememesi veya devlet memurluğuna girememe gibi yaptırımlarla da karşılaşabilecektir.

BASİT HIRSIZLIK

Genel olarak hırsızlık suçunun nitelikli hallerinin sıralandığı TCK 142/1.  Maddesi ve alt bendlerinde ve TCK 142/2 maddesinde belirtilen hallere girmeyecek şekilde işlenmesi halinde basit hırsızlık suçu oluşmaktadır. Basit hırsızlık suçunu işleyen failin TCK 141/1 maddesi gereğince  “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.

HIRSIZLIK SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

  • “Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan yada kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık” (TCK (142/1-a)

Yasa metninden de anlaşılacağı üzere kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadethanelerde meydana gelen hırsızlık olaylarında hırsızlığa konu eşyanın bu kuruluşlara ait olup olmadığı konusunda bir ayrıma gidilmemiş, suçun bu şekilde hırsızlık suçunun nitelikli halinin oluşmasında eşyanın kamu kurum ve kuruluşları içerisinde bulunması yetmektedir. Yasa koyucu ibadet yerleri içinde bir ayrım yapmamıştır, bu yerler bir camii olabileceği gibi bir kilisede olabilmekte, aynı şekilde hırsızlığa konu eşyanın bu ibadethaneye ait olup olmaması suçun nitelikli hali için engel teşkil etmemektedir, suçun mağduru ibadethaneye ibadet için gelen herhangi birisi de olabilmektedir. Suçun nitelikli halinin düzenlendiği TCK 142/2-a maddesinde belirtilen diğer nitelikli durumu ise suça konu eşyanın bu kez herhangi bir şekilde muhafaza altına alınma şartı olmaksızın “kamu yararına veya hizmetine tahsis edilmiş eşya olma durumudur. Oyun parkı veya piknik alanı gibi yerlerde kullanılan bir eşya olabilmektedir.

  • “Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında hırsızlık” (TCK (142/1-c)

Genellikle toplu taşıma araçlarında karşılaşılan suçun nitelikli halinde hırsızlığa konu eşyasının söz konusu toplu taşıma aracında yolcu olarak bulunan kişinin veya personelin olma durumu fark yaratmamakla birlikte bu tür araçlarda bulunan bagaj kısımlarından yapılacak hırsızlıkta yine bu madde kapsamında nitelikli hırsızlık olarak kabul edilmektedir.

  • “Bir afet veya genel felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında hırsızlık” (TCK (142/1-d)

Bu madde kapsamında belirtilen eşyaların herhangi bir kamu kurum veya kuruluşlarına ait olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Kanun koyucu bu tür afet veya felaketin sonuçlarının kişiler üzerinde ağır etkileri olabileceğini düşünerek bu tür eşyalar hakkında yapılan hırsızlığı nitelikli olarak kabul etmiştir. Söz konusu hırsızlığın afet veya felaketten önce veya sonra yapıldığının suçun oluşumunda herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

  • “Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık” (TCK 142/1-e)

Yasa metninde belirtilen adet ile örf ve anane kast edilmiş olup, bu şekilde açıkta bırakılan eşyalar hakkında hırsızlık ile kullanım amaçlarına göre açıkta bırakılmış olan eşyalar hakkında hırsızlık nitelikli hırsızlık olarak kabul edilmiştir.

Suçun yukarıda belirtilen TCK’nun 142/1. Maddesinde belirtilen nitelikli haller kapsamında işlenmesi halinde fail hakkında “üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası” öngörülmüştür.

142/1 Maddesine Göre Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller

  • “Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanılarak hırsızlık” (TCK 142/2-a)

 Mağdurun kendisini veya malını koruyamayacak derecede fiziksel veya ruhsal rahatsızlığının bulunması ya da yaş itibariyle buna imkanının bulunmaması hatta belli bir ızdırap veya üzüntü halinde olması durumundan failin bu durumdan faydalanmak suretiyle hırsızlık olayını gerçekleştirmesi halinin nitelikli hırsızlık olduğu belirtilmiş, ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususun mağdurun yukarıda belirtilen kendini koruyamayacak durumda olması halinin fail tarafından gerçekleştirilmemiş olması gerekmektedir, aksi halde TCK 148 ve 149 maddelerinde belirtilen hırsızlık suçuna nazaran daha ağır yaptırımları bulunan “yağma” suçunu işlemiş olacaktır.

  • “Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceri suretiyle hırsızlık” (TCK 142/2-b);

Halk arasında daha çok kapkaç suçu ve yankesicilik olarak tabir edilen hırsızlık suçunun nitelikli hali ile gasp ve yağma suçlarının birbirinden ayrılması gerekmektedir. TCK 142/2-b maddesi kapsamında hırsızlık suçunda fail mağdura yönelik herhangi bir şiddet ve tehditte bulunmadan tamamen çevikliğini ve el becerisini kullanarak hırsızlık olayını gerçekleştirmesi gerekmektedir. Fail mağdura yönelik herhangi bir şiddet veya tehditte bulunması halinde bu kez gasp ve yapma suçları oluşacaktır.

  • “Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku ve kargaşadan yararlanmak suretiyle hırsızlık” (TCK 142/2-c);

Herhangi bir doğal afet veya kargaşa nedeniyle mağdurun malını koruyamayacak durumda olmasından faydalanmak suretiyle hırsızlık olayının gerçekleştirilmesi fail hakkında daha ağır cezayı gerektirir hal olarak düzenlenmiştir.

 “Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak kilitlenmesini engellemek suretiyle hırsızlık” (TCK 142/2-d);

Failin üzerine atılı suçu bu madde kapsamında işlemesi halinde yasa metninden anlaşılacağı üzere “haksız yere elde bulundurulan” denilmek suretiyle failin hırsızlık suçundan önce işleniş olduğu bir suçun varlığı söz konusu olabilir. Örneğin hırsızlık yapmak amacıyla mağdurun elinde bulundurduğu anahtarı “yağma” suçunu işleyerek elde etmesi bu şekilde eline geçirdiği anahtarla hırsızlık suçunu da işlemesi halinde fail hırsızlık suçu ile birlikte yağma suçundan da yargılanacaktır. Taklit anahtar veya maymuncuk olarak tabir edilen benzeri aletlerle kilit açılarak gerçekleştirilen hırsızlık olayında fail nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte “konut dokunulmazlığını ihlal” hatta kilit açma sırasında herhangi bir şekilde kilidin kırılması veya zarar görmesi halinde “mala zarar verme” suçlarından da yargılanması olasıdır.

  • Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık (TCK 142/2-e);

Gerek uygulamada gerekse doktrinde tartışma konusu olan TCK 142/2-e maddesinde belirtilen “bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçu” ile TCK 243 244, 245. Maddelerinde belirtilen bilişim alanında suçların ayrımının yapılması gerekmektedir. Sahibinin veya zilyedinin bilgisi dışında bilgisayar, tablet, telefon gibi araçlarda bulunan bilgilerin kopyalanması veya bu bilgilerden faydalanmak üzere başka bir yere gönderilmesi ya da değiştirilmesi veya yok edilmesi kullanılan bilgilerin menkul bir değer taşımaması failin daha çok bu bilgilerden yararlanmasın yönelik bir eylem olduğundan dolayı bu tür eylemler TCK 142/2-e maddesi kapsamında değerlendirilmemelidir. Ancak yine sahibinin rızası olmamaksızın bankacılık hesabı ve dijital cüzdan hesabı gibi hesaplara kullanıcının hesabına bağlanarak bu hesapta bulunan para veya nakdi değerlerin daha sonra faydalanmak üzere bir başka yere gönderilmesi TCK 142/2-e maddesinde belirtilen hırsızlık türünü oluşturmaktadır. Yine Yüksek Mahkeme bir başkasına ait GSM operatörüne ait kullanıcı bilgilerin kırılması veya izinsiz bir şekilde sahibinin bilgisi dışında kendi cep telefonuna kontör göndermesi eylemini bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık olarak değerlendirmiştir. Failin üzerine atılı suçu bu şekilde işlediği tespit edilmesi halinde “beş yıldan on yıla kadar hapis cezası” ile cezalandırılacağı belirtilerek sanık hakkında uygulanabilecek müeyyide belirtilmiştir. Yüksek Yargı kararları içtihatlarında TCK 141/1 belirtilen “… bulunduğu yerden alan …” ibaresine dayanarak failin bilişim sistemlerini kullanarak suça maddi değer taşıyan veri üzerinde sahibinin veya zilyedinin kullanım ve tasarruf hakkına kendisine yarar sağlamak amacıyla ortadan kaldırmasının hırsızlık suçu kapsamında değerlendirileceğini belirtmiştir.

  • “Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak hırsızlık (TCK 142/2-f);

 Fail, yüzünü örterek, maske veya peruk gibi araçlarla ya da yüzünü boyamak suretiyle işlemekte olduğu hırsızlık suçunda tanınmamayı amaçlayarak hareket edebilir suçun bu şekilde işlenmesi suçun nitelikli hali kapsamında değerlendirilmekle beraber olay sırasında failin tanınmış olması suçun oluşumuna etki etmemektedir, nitelikli hırsızlık olarak değerlendirilmesi failin bu amaçla hareket edip etmemesine bağlıdır. Fail yetkisi olmadığı halde herhangi bir resmi sıfata mahsus kimliğe bürünerek atılı hırsızlık suçunu işlemesi halinde de fail nitelikli hırsızlık suçlaması ile yargılanacaktır. Yasa metninden de anlaşılacağı üzere failin takınmış olduğu resmi sıfatın yetkisi dahilinde olmaması gerekmektedir. Fail bu amaçla hırsızlık suçunu işlemek için belli bir mesleğe mahsus veya kamu  görevlisine mahsus kıyafeti yetkisiz bir şekilde giyerek hırsızlık suçunu işlemesi halinde nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte TCK 264/1 maddesi uyarınca da ayrıca cezalandırılacaktır.

  • “Büyük veya küçükbaş hayvan hakkında hırsızlık (TCK 142/2-g);

Yasa koyucu büyük ve küçükbaş hayvan hırsızlığının nitelikli hal kapsamında değerlendirerek hayvan hırsızlığının belli ölçüde önüne geçmeyi hedeflemiştir.

  • “ Herkesin girebileceği bir yerde bırakılma birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık (TCK 142/2-h);

Daha çok alışveriş merkezleri, market veya mağaza gibi yerlerde karşılaşılan hırsızlık çeşidinde fail bu ve benzeri yerlerden hırsızlık olayını gerçekleştirebileceği gibi ikamet gibi yerlerden veya bunun eklentileri içerisinde bulunan eşyaya yönelik hırsızlık artırım nedeni olarak görülmüştür.

Yukarıda TCK 142/2 maddesinde belirtilen suçun nitelikli hallerinde işlenmesi halinde fail hakkında ön görülen ceza miktarı “beş yıldan on yıla kadar hapis” cezasıdır.

Ancak TCK 142/2-b bendinde belirtilen şekilde işlenmesi ve ayrıca suçun mağdurunun “beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda” olması halinde fail hakkında verilecek cezanın üçte bir oranına kadar arttırılabileceği belirtilmiştir.

Suçun sıvı veya gaz halindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde “beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası” ile bu suçun bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi durumu cezanın yarı oranında arttırılacağı ayrıca fail veya failler hakkında on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.  (TCK 142/3)

Hırsızlık suç işlendiği sırada ayrıca TCK 116 maddesinde belirtilen “konut dokunulmazlığını ihlal” veya TCK 151. Maddesinde belirtilen “mala zarar verme suçlarının da işlenmesi halinde her ne kadar bu suçların tek başına işlenmesi durumu şikayete tabi suçlardan ise de; hırsızlık suçu ile birlikte işlendiğinde bu suçlar için mağdurun şikayeti aranmamaktadır. (TCK 142/4)

Fail hırsızlık eyleminden dolayı haberleşme, enerji veya ulaşım yollarında bir aksama meydana gelmiş ise fail hakkında verilecek ceza “yarısından iki katına kadar” arttırılabileceği ön görülmüştür.

GECE VAKTİ HIRSIZLIK

Gece vaktinin tanımı TCK 6/1-e maddesinde yapılmış olup tanıma göre “güneşin batmasından bir saat sonra ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar arada bulunan süre” gece olarak tanımlanmıştır. Suçun bu şekilde işlenmesi halinde yukarıda belirtilen TCK 141 ve TCK 142 maddeleri gereğince verilecek ceza yarı oranında arttırılır. (TCK 143)

HIRSIZLIK SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER

“Paydaş veya el birliği ile malik olunan mal üzerinde hırsızlık” (TCK 144/1-a)

“Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık” (TCK 144/1-b)

Suçun yukarıda belirtilen TCK 144/1. Maddesi kapsamında kalması halinde “iki aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunacağı belirtilmiş olup ancak bu tür hırsızlık durumlarında ayrıca mağdurun şikayeti aranmaktadır.

HIRSIZLIK MALININ DEĞERİNİN AZ OLMASI

Suça konu hırsızlık malının değerinin az olması nedeniyle indirim yapılabileceği, olayın oluş şekli veya suça konu malın değerinin durumuna göre ceza verilmesinden vazgeçilebileceği belirtilmiştir. Buradaki malın değerin az olması durumu genel olarak hakimin takdirine bırakılmış bir husus olup bu konuda kesin bir ölçüt belirlenmemiştir. (TCK 145)

KULLANMA HIRSIZLIĞI

Hırsızlığa konu malı fail geçici bir süre kullanarak daha sonra zilyedine kendi rızası ile iade etmesi halinde mağdurun şikayeti üzerine verilecek ceza miktarı yarı oranında indirilebilmektedir. Failin asıl amacının suça konu malı kullanmak üzere hareket etmesi gerekmektedir. Ancak burada ayrım yapılması gereken en önemli husus fail bu hırsızlığa konu malı başkaca bir suç işlemek için kullanmaması en önemli kriterdir. (TCK 146)

HIRSIZLIK SUÇUNDA ZORUNLULUK HALİ

Madde metninden de anlaşılacağı üzere failin önemli ve acil bir ihtiyacını karşılamak amacı ile hareket ederek suçu işlemesi durumunda verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi herhangi bir ceza verilmemesi de söz konusudur. Burada gerek yapılacak indirim miktarı ile hırsızlığa konu malın fail için önemli ve acil bir ihtiyaç olup olmadığının tespiti tamamen hakim takdirine bırakılmış bir husustur. (TCK 147)

HIRSIZLIK SUÇUNA TEŞEBBÜS

Suçun maddi unsuru failin; suça konu malın zilyedinin rızası dışında bulunduğu yerden almak eyleminin tamamlanmış olması gerekmektedir. Hırsızlık suçu TCK 35. maddesinde belirtilen teşebbüs hükümlerinin uygulanmasına müsait bir suçlardandır. Yasa metninden de anlaşılacağı üzere fail hırsızlık amacı ile icra-i hareketlerine başlamış ancak elinde olmayan sebeplerle suçu tamamlayamamış olması halinde fail hakkında teşebbüs hükümleri uygulanabilecektir. Hırsızlık Suçu ile alakalı içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bunlar gibi konulara ulaşım sağlamak için sitemiz üzerinden veya Google arama motoru üzerinden arama sağlayabilirsiniz.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Fırat ACAY
Fırat ACAY
Merhaba. Size nasıl yardımcı olabiliriz?