Haksız Tutuklama Tazminatı ile alakalı içeriğimize hoş geldiniz. Tutuklanma, kuvvetli şekilde suç durumunun varlığının delillerinin var olması ve tutuklanma sebebinin bulunması durumunda, sanık ya da şüphelinin yargılanması devam ederken hâkimin kararı ile hürriyetinden yoksun kalmasıdır. Ceza Kanunu gereğince, sanık ve şüphelinin saklanmaması, kaçmaması ya da kaçma şüphesi var olan somut olguların varlığı, sanık ya da şüphelinin davranışlarında delilleri yok edebilme, değiştirme ve gizleme konusunda şüphe olması, mağdur, tanık ya da başkalarının üstünde baskı kurabileceği konusunda şüphe oluşturması ya da işlendiği konusunda kuvvetli düzeyde şüphe olan suçun, kanunda bulunan suçlardan bir tanesinden olması durumunda tutuklama sebebinin varlığı kabul edilir. Ceza yargılamasından çıkacak olan tutuklama kararının verilmesi adına kanunda yer alan şartların mevcut halde olması ve kararında ölçülü gerekir. Tutuklama kararı korumu tedbiri olacağından ceza muhakemesi tarafından yürütülmesi ve muhakemenin sonucunda mahkûmiyet hükmünün de infaz edilmesi adına zorunluluk olması halinde uygulanır. Bundan kaynaklı tutuklama, ceza yargılama sürecinin hedefinin ulaşması adına uygulanan araçtır. Sanık ve şüphelinin tutuklanması en son çaredir. Esaslara ve usulüne göre uygulama yapmadan verilecek olan tutuklama kararı, haksız biçimde tutuklama haline gelir. Şüpheli ile alakalı kovuşturmaya yer olmadığı konusunda takipsizlik kararı verilmesi ya da sanık ile alakalı beraat kararının verilmesi durumunda sanığın ve şüphelinin uğramış olduğu manevi ve maddi zararların hepsinin tazminin talep edilmesi hakkı doğar.
Haksız Tutuklama Tazminatı Nedir?
Suçla alakalı soruşturma ya da kovuşturma sürecinde koruma tedbirlerine başvuru yapmak mümkündür. Adli kontrol, tutuklama, gözaltı, arama tarzındaki kararlar koruma tedbirlerinin içinde yer alır. Haksız şekilde koruma tedbiri uygulandığı zaman Devlet tarafından manevi ve maddi tazminat tazmin edilir. Ceza Muhakemesi Kanunun 141 maddesinde bu durum düzenlenmiştir. Aşağıdaki durumlarda tazminat alabilmek mümkündür.
- Kanunda var olan şartların tamamen dışında tutuklanması, tutukluluğun devamına hâkim tarafından karar verilmesi ve yakalanması
- Kişi gözaltı süresinde hâkim karşısına çıkartılmadığında
- Kanunda yazılı kişi haklarından bahsedilmediğinde yahut bahsedildiği halde bunlardan faydalanmasına izin verilmediğinde
- Kanuna uygun şekilde kişinin yakalanması ya da tutuklanması ama belirlenmiş süre zarfında hakkında kovuşturma bulunmadığı konusunda karar ya da beraat verilmesi
- Kanuna göre tutuklama gerçekleştiğinde ama gerekli sürelerde yargılama merciine çıkarılmadığında, bu süre zarfında hüküm verilmediğinde
- Kişinin herhangi bir suçtan kaynaklı olarak mahkûm edilmesi ama tutukluluk ile gözaltı sürecinin hükümlülük süresinden fazla olması
- Tutuklama ya da yakalama sebepleri ile hakkında bulunan suçlamaların kişinin kendisine yazılı veya hemen mümkün olamayacağı durumlar sözlü şekilde açıklanmadığı durumlarda
- Kişilerin yakalama ya da tutuklama kararında kanunda yazılı olan haklarının kullandırılmaması
- Kişilerin eşyalarına, malvarlıklarına kanunda yazılı olmayan şekilde el konulması, bunların korunması konusunda tedbir alınmaması, bunların geriye verilmemesi
- Arama kararının gerekli şekilde gerçekleştirilmemesi
- Kişinin tutuklandığı ya da yakalandığı yakınlarına bildirmemek
Davayı Kim Kime Açar?
Haksız tutuklama tazminat davasını haksız şekilde tutuklamaya maruz kalan kişi açar. Diğer koruma tedbir durumlarında da maruz kalan kişi davayı açar. Tazminat talebi konusunda uzman avukat tarafından mahkemeye yönetilmelidir. Haksız tutuklamaya maruz kalan kişi dava açmadan önce ölmüşse geride kalan mirasçılarının bu tazminatı talep etme hakkı bulunur. Dava açan kişi dava süresi zarfında ölürse yine mirasçıları davayı sürdürerek tazminatı talep edebilir. Ceza Muhakemesi Kanunun 141. Maddesinde tazminat davasının Devletten talep edilebileceği konusu açık ve nettir. Karşı taraf Devlet olacaktır. Hatalı şekilde uygulama yapan hâkime, savcıya ya da karar veren diğer mercilere Devlet tarafından kusuru oranı dahilinde rücu yapılır.
Dava Açma Süresi
Ceza Muhakemesi Kanununun 142. Maddesinde süre ile alakalı düzenlemeler bulunur. Tazminat doğuran karar ya da hükmün kesinleştiği konusunda tebliğden itibaren 3 aylık süre zarfında dava açılabilir. Bu süre hak düşürücü olacağından bu süre zarfından dolayı tazminat talebinde bulunmak mümkün olmaz. Tazminata sebep olan olay üstünden 1 sene geçmesinden sonra da talepte bulunmak mümkün değildir.
Maddi ve Manevi Tazminat
Haksız tutuklamadan kaynaklı öncelikli olarak maddi tazminat davası açılır. Bu tazminatın tespitinin yapılmasında kişilerin çalışıp çalışmadığı, tutuklanma süresinde çalışmamasından kaynaklı uğramış olduğu zararlar, yine bu süre zorunda yapması gereken masrafların hepsi dikkate alınır. Tutuklamada kalınmış olan sürede iş kaybı, iş yeri bulunuyorsa kapalı kalmasından kaynaklı kazanç kayıpları, tutuklanmadan kaynaklı işten çıkarıldığında alamadığı tazminatları, avukatlık masrafları cezaevinde yaptığı masraflar konusunda tazminat talep edilebilmektedir. Tutuklama kararından önce kişi bir işyerinde çalışmıyorsa asgari ücret tutarından tutuklu kalmış olduğu süre için tazminat talep edebilir.
Manevi tazminat talep eden kişinin haksız tutuklanma ya da koruma tedbirleri sebebiyle hissettiği üzüntü, duyduğu acı ve elemden kaynaklı tazminat talep edilir. Manevi tazminatta kişinin ekonomik ve sosyal durumu, tutuklu kaldığı süre, konumu, toplumdan gördüğü tepkiler, yaşanan olayın basına nasıl yansıdığı, tutuklamadan kaynaklı saygınlığının, onurun ve şerefinin nasıl etkilendiği dikkate alınır.
Haksız Tutuklanma Tazminat Dilekçesi
Haksız tutuklanma dilekçesi yetkili ve görevli mahkemeye verilir. Hazırlanan dilekçenin içeriği önem arz eder. Dilekçede dikkat edilecek olan noktalar arasında;
- Kişinin açık şekilde kimlik bilgilerinin ve adresinin yazması gerekir.
- Zarar uğramış olduğu işlemin tüm ayrıntıları yer almalıdır.
- İşlemin ve meydana getirdiği zararın nicelik ile niteliği dilekçede yer almalıdır. Bunun için varsa ispat belgeleri dilekçeye eklenmelidir.
Dilekçede eksiklik bulunuyorsa mahkeme kişiye tam olarak 1 aylık süre tanır. Bu süre zarfında eksiklik tamamlanmazsa tazminat talebine ret alınır. Ayrıca dilekçede eksiklerin bulunması en başında talebin ret edilmesine bile neden olabilmektedir. Mahkemenin bu ret kararına itiraz etmek mümkündür.
Haksız Tutuklanma Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Haksız tutuklamadan sebebiyle açılan tazminat davalarında görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme zarara uğramış olan kişinin ikametgâh adresidir. Kişinin ikametgâh adresinde Ağır Ceza Mahkemesi varsa ama kişi başka bir şehirde dava açmışsa mahkeme yetkisizlik kararı verir. Yani kişi kendi ikametgâhında dava açmalıdır. Kişinin ikametgâh adresi ülke sınırları içinde değilse Ankara, İzmir ve İstanbul’da bulunan Ağır Ceza Mahkemelerine giderek dava açabilir.
Haksız Tutuklama Tazminatını Kimler İsteyemez?
- Kanuna uygun şekilde tutuklanmış veya yakalanmış, tazminata hak etmemiş sonradan kanun değişikliklerinden dolayı tazminat hak eden kişiler talepte bulunamaz.
- Kanuna uygun şekilde tutuklanmış veya yakalanmış, özel ya da genel af, uzlaşma, şikâyetten vazgeçme işlemlerinden kaynaklı, kovuşturma işlemine yer olmadığına karar verilmiş, davanın düşmesi kararı verilmiş, kamu davası ertelenmiş ya da durdurulmasına karar verilmiş olan durumlarda tazminat talep edilemez.
- Kanuna uygun şekilde tutuklanmış veya yakalanmış, kusur yeteneği olmadığından kaynaklı kişinin hakkında ceza verilmemişse tazminat talebinde bulunamaz.
- Kanuna uygun şekilde tutuklanmış veya yakalanmış, adli makamların karşısında gerçeği yansıtmayan beyanlarla suç işlemiş olduğunu ya da suça iştirak ettiğini bildirim yaparak gözaltına alınması ya da tutuklanması olanlar tazminat talebinde bulunamaz. Haksız Tutuklama Tazminatı ile alakalı içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bunlar gibi konulara ulaşım sağlamak için sitemiz üzerinden veya Google arama motoru üzerinden arama sağlayabilirsiniz.