Hakaret suçu ve cezası temel ceza yasamız olan 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının “şerefe karşı suçlar” başlığı altında 125. maddesinde düzenlenmiş bir suçtur. TCK 125 maddesi ile kişilerin şeref ve saygınlığının koruma altına alınması amaçlanmıştır. TCK 125/3 ve TCK 125/4 maddelerinde ise hakaret suçunun nitelikli ve daha ağır cezayı gerektiren halleri belirtilmiştir.
Hakaret Suçu Cezası
Genel olarak hakaret suçunun nitelikli ve daha ağrı cezayı gerektiren halleri dışında kalan TCK 125 ve TCK 125/2 maddeleri basit hakaret suçu olarak kabul edilmektedir. TCK 125/1; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. TCK 125/2; Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. Denilmek suretiyle hakaret suçu için öngörülen cezai yaptırımlar belirtilmiştir.
Hakaret Suçunun Unsurları
Suçun genel olarak tanımlandığı TCK 125/1 maddesinde de belirtildiği üzere herhangi bir fiil veya isnat ile kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide etmek ya da küfür etmek / sövmek şeklinde kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırma eylemleri TCK 125 maddesi kapsamında hakaret suçunu oluşturmaktadır.
TCK 125. maddesi ve alt bentlerinde sık sık karşımıza çıkacak olan “onur, şeref ve saygınlık” ifadelerinin TCK 125/1 maddesi kapsamında neleri ifade ettiğinin açıklanması gerekmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 14.03.2019 tarih ve 783-215 sayılı kararında;
“Olay tarihinde sanığın eşi ve kayın validesi ile birlikte adliyeye gelerek içeri girmek istediği, adliye girişinde görevli olan katılanın sanıktan kapı tipi metal detektörden geçmesini istediği, ancak sanığın buna karşı çıkması sebebiyle aralarında tartışma çıktığı ve sanığın, katılanın üzerine yürüyerek “…Gâvur polisisiniz, böyle devlet olmaz, sizin maaşınızı ben veriyorum…” şeklinde sözler söylediği olayda; sanığın kendisi ve yakın akrabalarına yönelik katılan polis memurunun tutum ve davranışlarından duyduğu rahatsızlık sonucu kullandığı anlaşılan bu sözlerin, katılanın şahsi ve mesleki itibarını hedef almaması, yapılan uygulama nedeniyle katılanın eylemlerine yönelik bulunması, somut olay bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde söz konusu ifadelerin muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta değil, kaba söz ve ağır eleştiri mahiyetinde olması karşısında hakaret suçunun unsurlarıyla oluşmadığı kabul edilmelidir.”
Kararı ile yüksek mahkeme TCK 125/1 maddesinde belirtilen onur, şeref ve saygınlık ifadelerine açıklık getirmiştir. Yine yüksek mahkeme Yargıtay Ceza Genel Kurulu 28.05.2019 tarihli ve 1139-463 sayılı kararında;
“Sanığın, kardeşi olan S.D.’nin hak etmediğine inandığı yüksek miktarda ceza alarak tutukluluk hâlinin sürdürülmesi ve yine bir yakınının da duruşma sonrası fenalaşarak hastaneye kaldırılması nedeniyle o an duyduğu şiddetli elem ve ızdırap sonucu açığa vurduğu, şahsında mahkeme heyetine karşı oluşan ve sübjektif olgusal temellere sahip olduğu anlaşılan kişisel değer yargılarını ifade etmeye yönelik “Terör örgütlerinde daha adil yargılama yapılıyor Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti değil, çadır devleti, terör örgütlerinde daha adil yargılama yapılıyor! … Ha bu devletin kimliğini taşıyan şerefsizdir la! … Arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti terör örgütü kadar adil değildir, Türkiye Cumhuriyeti çadır mahkemeleri kuruyor görüyorsunuz, mahkemeleri iki tane insanın merhametine bırakarak değil tanık şahit dinlemeyen kendi kafasına göre yargı yapan bir mahkeme devletten ibarettir!” şeklindeki sözleri, katılan ve şikâyetçilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp muhatapların aldığı karara yönelik ağır eleştiri niteliğinde olduğundan hakaret suçunun unsurlarıyla oluşmadığı kabul edilmelidir.”
Diyerek ne tür sizlerin kişinin şeref, onur ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğunu açıklamıştır.
Gıyapta Hakaret Suçu
Kanun koyucu hakaret suçunun mağdurun gıyabında işlenmesi halinde mağdura yönelik bu hakaret içeren sözlerin en az üç kişinin bulunduğu bir ortamda ve kişilerin de duyup algılayabileceği şekilde gerçekleşmesi halinde TCK 125/1 maddesi gereğince hakaret suçunun oluşacağını belirtmiştir.
Hakaret suçu işlendiği sırada mağdurun ismi açıkça söylenmemiş ise ancak failin söylemlerinden mağdurun kim olduğunun tespiti hiçbir duraksamaya yer olmayacak şekilde tespit edilebilir şekilde olması halinde failin üzerine atılı hakaret suçunu işlediği kabul edilmektedir (TCK 126/1)
Beddua Etmek Suç Mudur?
Sıkça karşılaşılan bir durum olan beddua etmenin TCK 125/1 maddesi kapsamında hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı konusudur. Yüksek Mahkeme bu konuda gerekli açıklamayı yapmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/328 E. 2014/386 K ve 16.09.2014 tarihli kararında;
“… hakkında soruşturma başlatılan ve tutuklanması talebiyle hâkim önüne çıkartılan sanığın, kendisinin haksız bir şekilde tutuklanmasına karar verildiğini düşünerek bunun sorumlusu olarak gördüğü sorguyu yapan hâkime yönelttiği Allah belanı versin şeklindeki ifada, beddua niteliğinde, nezaket dışı, kaba ve rahatsız edici bir söz ise de, şikâyetçi hâkimin onur, şeref veya saygınlığını rencide edebilecek nitelikli somut bir fiil veya olgu isnadını içermemesi ve sövme fiilini de oluşturmaması nedeniyle hakaret suçunun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği kabul edilmelidir. Bu nedenle, yerel mahkeme sanığın beraatine hükmolunması gerektiği gözetilmeden, unsurları oluşmayan suçtan mahkûmiyet kararı verilmesi isabetsizdir. Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir”
Şeklindeki kararı ile özellikle “Allah belanı versin” diyerek duyulan tepkinin dile getirilmesini beddua etmek olarak nitelendirmiştir. Yüksek mahkeme bu şekildeki hitapları nezaket dışı ve kaba sözler olarak kabul etmiş ise de; kişinin onur ve şerefini rencide edecek ölçüde olmadığına, bu nedenle bu şekildeki beddua etmek eylemlerinin TCK 125/1 maddesi kapsamında hakaret suçunu oluşturmayacağını belirtmiştir.
Telefon İle Hakaret Suçu
TCK 125/2 maddesi ile failin mağdura yenilik hakaret içerikli sözlerini telefon, mektup, telgraf, e-posta gibi yazılı, sesli veya görüntülü iletişim araçları ile işlemesi huzurda hakaret olarak kabul edilmektedir. Ancak bu sözlerin hakaret suçunu oluşturması için direkt olarak mağdura yönelik olması gerekmektedir.
Telefon İle Hakaret Suçu Cezası
Hakaret suçu ve cezası ile ayrıca telefon ile hakaret suçuna ilişkin farklı bir cezai yaptırım belirtilmemiştir. Hakaretin TCK 125/2 maddesinde belirtilen araçlarla yapılması halinde failin TCK 125/1 maddesinde belirtilen “üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası” ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Hakaret Suçunun Nitelikli Halleri
Hakaret suçunun nitelikli halleri TCK 125/3, TCK 125/4 ve TCK 125/5 maddelerinde düzenlenmiştir. TCK 125/3-b maddesinde belirtilen “dini siyasi, sosyal, felsefi inanç düşünce veya kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden yaymaya çalışmasına, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından” dolayı işlenen hakaret suçları için yine fail hakkında verilecek ceza bir yıldan az olamaz denmiştir. Hakaret suçunun bu şekilde işlenmesi ve TCK 125 maddesi kapsamında hakaret suçu olarak kabul edilmesi ile bir nevi inanç ve düşünce özgürlüğü de güvence altına alınmaya çalışılmıştır.
Görevli Memura Hakaret
Hakaret suçunun “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı” işlenmesi suçun nitelikli halini oluşturmaktadır. Kamu görevlisinden TCK 6 maddesinde belirtilen kişiler kast edilmektedir. Bu göreve geçici veya sürekli olabilmektedir.
Ancak görevli memura hakaret suçunun oluşması için failin mağdura yönelik hakaret içeren sözlerinin mağdurun görevinden dolayı söylenmesi gerekmektedir. Ayrıca mağdurun hakaret içerikli sözleri mesai saatleri içerisinde söyleyip söylemediğinin suçun nitelikli halinin oluşumu bakımından bir ayrım yapılmamıştır.
Ancak her kamu görevlisine hakaret içeren sözler söylemek hakaret suçunun nitelikli halini oluşturmaz. Örneğin herhangi bir konuda kamu görevlisi olan mağdura görevi dışında bir konuda hakaret etmek suçun nitelikli halini oluşturmaz. Bu şekilde fail TCK 125/1 maddesinde belirtilen basit hakaret suçundan yargılanacaktır.
Görevli Memura Hakaret Suçu Cezası
TCK 125/3-a maddesinde belirtilen kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu işlenmesi halinde fail hakkında TCK 125/1 maddesinde belirtilen “üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası” hükmü cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz denilmek suretiyle görevli memura hakaret suçunun cezası belirtilmiştir.
Ayrıca TCK 125/5 maddesi ile kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret suçunun işlenmesi halinde hakaret suçunun her bir kurul üyesine işlendiği kabul edilerek fail hakkında zincirleme şekilde hakaret suçundan hüküm verilecektir.
Alenen Hakaret Suçu Ve Cezası
Aleniyet hakkında yasada genel bir tanıma yer verilmemiş olsa dahi; gerek yerel mahkemeler ve gerekse yüksek mahkemeler vermiş olduğu karar ve içtihatlarında özetle; “herkesin girip çıkabileceği, herhangi bir kimsenin duyabileceği” alanları aleni olarak tanımlamışlardır.
Hakaret suçunun bu şekilde işlenmesi halinde mağdurun kendisine yönelik bu sözleri işitip işitmemesinin suçun nitelikli halinin oluşumu için bir önem taşımamaktadır. Hakaret suçunun bu gibi yerlerde işlenmesi hakaret suçu hakkında daha ağır cezayı gerektiren hal olarak belirtilmiş ve TCK 125/1 maddesi gereğince “üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası” altıda bir oranında arttırılacağı belirtilmiştir.
Kişinin Hatırasına Hakaret Suçu
Ölmüş bir kimsenin hatırasına hakaret TCK 130/1 maddesi ile suç olarak tanımlanmıştır. Kişinin hatırasına hakaret gıyapta hakaret suçunda olduğu gibi en az üç kişinin ihtilat etmesi ile gerçekleşebilen bir suçtur.
Kişinin hatırasına hakaret suçunu işleyen fail hakkında “üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para” cezası öngörülmüş, suçun alenen işlenmesi durumunda ise verilecek olan hapis cezasının altıda biri oranında arttırılacağı belirtilmiştir.
Ayrıca TCK 130/2 maddesi ile ölmüş olan bir kimsenin kısmen ya da tamamen kemiklerini veya cesedini hedef alarak hakaret suçunun işlenmesi durumunda fail “üç aydan iki yıla kadar hapis cezası” ile cezalandırılır denilmek suretiyle kişinin hatırasına hakaret suçu hakkında cezai yaptırımlar belirtilmiştir.
Hakaret Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Haller
Haksız bir fiil nedeniyle hakaret; Hakaret suçunda failin mağdurun kendisine yönelik haksız bir fiiline tepki olarak hakaret suçunu işlemesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza üçte birine kadar indirilebileceği TCK 129/1 maddesi ile belirtilmiştir.
TCK 129/1 maddesi ile ayrıca haksız fiilin ve hakaret suçunun mahiyetine göre fail hakkında ceza verilmekten vazgeçilmesi de mümkün olabilmektedir. Hakaret suçunda TCK 129/1 maddesi gereğince ceza indirilmesi yoluna gidilebilmesi için hakaret sözleri ile faile yönelik haksız fiil arasında bir nedensellik bağının kurulması gerekmektedir.
TCK 129/2 maddesi ile hakaret içeren sözleri failin kendisine yönelik kasten yaralama suçuna tepki olarak söylemesi halinde bu kez fail hakkında ceza verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Karşılıklı Hakaret
Hakaret suçunun failleri karşılıklı olarak birbirlerine hakaret suçu işlemeleri halinde failler hakkında verilecek olan cezanın üçte bir oranında indirilebileceği gibi her iki fail hakkında da mahkemenin takdiri doğrultusunda ceza verilmekten vazgeçilebilmektedir. (TCK 129/3)
Hakaret Suçunda Şikâyet
Hakaret suçunun nitelikli halinin düzenlendiği TCK 125/3-a maddesinde belirtilen görevli memura görevinden dolayı hakaret suçu haricinde diğer tüm halleri şikayete bağlı suçlardan olup, kendisine karşı bir hakaret suçunun işlendiğini düşünen mağdur yasal süre olan altı aylık süre zarfında yetkili makamlara başvuruda bulunarak fail hakkındaki şikayetini belirtmesi gerekmektedir.
TCK 131/2 maddesi gereğince hakaret suçunun mağduru yasal şikâyet süresinden önce ölmesi halinde bu şikâyet hakkı ölenin ikinci dereceye kadar alt veya üst soyları, eşi veya kardeşleri tarafından kullanılabilmektedir.
Hakaret Suçunda Uzlaşma
CMK 253/1-a maddesi ile takibi şikâyete bağlı suçların uzlaşma kapsamında olduğu belirtilmiştir. TCK 125/1 maddesinde belirtilen hakaret suçu da takibi şikayete bağlı suçlardan olması nedeniyle uzlaşma hükümleri uygulanmaktadır. (TCK 125/3-a görevli memura görevinden dolayı hakaret suçu hariç).
Fail ile mağdurun soruşturma aşamasında uzlaşması halinde fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecek. Kovuşturma ve mahkeme aşamasında uzlaşma sağlaması halinde yine fail hakkında hakaret suçundan düşme kararı verilecektir.
Hakaret Suçunda Yargılama
Hakaret suçunda yargılama görevi cezanın alt ve üst sınırları itibariyle Asliye Ceza Mahkemelerindedir.
Hakaret Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
Hakaret suçu genel olarak ceza üst sınırları dikkate alındığında yapılacak yargılama sonucunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün olabilmektedir.
Genel olarak fail hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilebilmesi için ceza miktarının iki yıl ve daha az olması, failin hakkında daha önce verilmiş ve kesinleşmiş kasten işlenebilen suçlardan dolayı mahkûmiyet kararının bulunmaması gerekmektedir.
Öncelikle bu şartlar ile birlikte CMK 231 maddesinde belirtilen diğer şartların gerçekleşmesi durumunda fail hakkında hakaret suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Hakaret suçu ve cezası gibi içeriklerimize Google ile ulaşabilirsiniz.