Cinsel saldırı suçu “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” başlığı altında TCK 201/1 ve TCK 102/2 maddelerinde düzenlenmiş TCK 102/3 maddesinde cinsel saldırı suçunun nitelikli halleri ve daha ağır cezayı gerektiren halleri sıralanmıştır. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar arasında oldukça ağır yaptırımı olan bir suçtur.
Cinsel saldırı suçu TCK 102/1 ve TCK 102/2 maddelerinde belirtilen durumları göz önüne alındığında değişik biçimlerde işlenebileceği failin eylemine göre suç vasfının ve cezai yaptırımlarının değişiklik göstermesi hususları dikkate alındığında, suçun basit cinsel saldırı, sarkıntılık ve tecavüz suçu başlıklarında incelemek yerinde olacaktır.
Basit Cinsel saldırı suçu; daha çok basit cinsel saldırı olarak tabir edilen suçun nitelikli hallerinin düzenlendiği 102/3 maddesi kapsamın dışında kalan halleri cinsel saldırı suçu oluşturmaktadır. Failin kendi cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla fiziki bir temasta bulunması cinsel saldırı olarak kabul edilmektedir.
Bu fiziki temas “okşama, elleme, veya sarılma” olabileceği gibi öpme durumu da suçun oluşumuna yeterli bir olgudur, temasın kıyafet üzerinden veya çıplak halde yapılması ya da cinsel organının kullanılması cinsel saldırı suçu oluşumunu bakımından önem arz etmemektedir. Failin cinsel saldırı niteliğinde bu eyleminden dolayı kendi cinsel arzularını tatmin etmiş olup olmaması da suçun oluşumuna bir etki etmemektedir.
Basit Cinsel saldırı suçu cezası; Cinsel saldırı suçunun nitelikli haller dışında işlenmesi ceza hukuku açısından basit cinsel saldırı suçunu oluşturmakla beraber atılı suçu işlediği yapılan yargılama sonucunda sabit olan fail hakkında TCK 102/1 maddesinin 1. Cümlesinde belirtildiği üzere “beş yıldan on yıla kadar hapis” cezası öngörülmüştür.
Sarkıntılık suçu; Kanun koyucu TCK 102 maddesinde ve gerekçesinde failin ne tür eylemlerinin sarkıntılık düzeyinde kaldığı konusunda tam olarak bir açıklama ve yapmamış olmasına karşın gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu gerekse TCK 102/1 maddesinde belirtilen suçların temyiz incelemesini yapmakla görevli ilgili Yargıtay Ceza Dairesi kararlarında failin kastı, failin cinsel saldırı şeklindeki eyleminin yöneltildiği bölge, failin eylem sayısı, failin eyleme son verme durumu gibi kriterler göz önüne alınarak hareketin sarkıntılık derecesinde kalıp kalmadığı konusunda karar vermektedir.
Yüksek mahkeme daha çok eylemin herhangi bir hazırlık aşaması ile gerçekleşip gerçekleşmediği, cinsel saldırı eyleminin ani bir hareketle yapılın yapılmadığı ve bu hareketlere failin kendisinin son verip vermediği hususlarını dikkate alarak failin hukuki statüsünü belirlemektedir.
Sarkıntılık suçu cezası; Failin eylemleri dikkate alınarak cinsel saldırı suçuna nazaran daha az cezai yaptırımları olan sarkıntılık suçu TCK 102/1 maddesinin ikinci cümlesinde belirtilmiş olup, sarkıntılık suçunu işleyen fail hakkında “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” öngörülmüştür.
Tecavüz suçu; Daha çok halk arasındaki tabiri ile “tecavüz suçu” olarak tabir edilen TCK 102/2 maddesinde düzenlenen suç daha çok cinsel saldırı suçunun nitelikli hali olarak değerlendirilmiştir. Failin eyleminin tecavüz suçu yani TCK 102/2 maddesinde değerlendirilebilmesi için cinsel saldırının “vücuda organ veya sair bir cisim sokulması” suretiyle gerçekleşmesi gerekmektedir.
Suçun TCK 102/2 maddesindeki karşılığı 765 sayılı eski Türk Ceza Kanununda “ırza geçme” olarak düzenlenmişti. 5237 sayılı TCK’da tecavüz suçu daha anlaşılır bir şekilde düzenlenmiş madde metninde geçen “organ” kavramı ile sadece cinsel organ kast edilmemiştir. Ayrıca mağdura yönelik organ veya herhangi bir cisim sokulmasında bu eylemin anal, vajinal veya oral olarak yapılmasında bir ayrıma gidilmemiştir.
Tecavüz suçu cezası; (ırza geçme suçu cezası); TCK 102/2 maddesinde belirtilen suçun cezası “on iki yıldan az olmamak üzere hapis” cezasıdır. Görüldüğü gibi cinsel saldırı suçu için on yıla kadar hapis, sarkıntılık suçu içi beş yıla kadar hapis cezası belirtilmişken TCK 102/2 maddesinde belirtilen suç için daha ağır bir cezai yaptırım öngörülmüştür.
Eşe karşı tecavüz suçu; TCK 102/2 maddesinde belirtilen cinsel saldırının vücuda organ veya başkaca bir cisim sokulması suretiyle eşe karşı işlenmesi halinde de şikayet üzerine failin “on iki yıldan az olmamak” üzere hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere aile içindeki eşe karşı tecavüz suçu da cinsel saldırı olarak kabul edilmiştir.
Cinsel Saldırı Suçunun Unsurları
Cinsel saldırı suçunda mağdurun yaşı; Failin TCK 102 maddesi kapsamında yargılanması yapılarak cezalandırılması için mağdurun 18 (on sekiz) yaşından büyük olması gerekmektedir. Aksi halde mağdurun yaşına göre fail TCK 103 (çocukların cinsel istismarı) ya da TCK 104 (reşit olmayanla cinsel ilişki) maddelerinde belirtilen suçlardan yargılanması yapılacaktır.
Fiziksel temasın bulunması; TCK 102/1 maddesinde de ve madde gerekçesinde belirtildiği üzere “vücut dokunulmazlığını ihlal edilmesi” gereken bir suçtur. Failin mağdura herhangi bir fiziksel temasta bulunmaması cinsel saldırı suçunu oluşturmamaktadır. Failin eylemi doğrultusunda hakaret, tehdit veya kişilerin huzur ve sükûnunu bozmak suçları ya da cinsel bir söz içermekte ise cinsel taciz suçunu oluşturabilmektedir.
Cinsel saldırı suçunda mağdurun rızası; Suçun oluşabilmesi açısından failin eylemlerine yönelik mağdurun herhangi bir rızası bulunmaması gerekmektedir. Failin mağduru korkutarak veya tehdit ile karşı koymamasını sağlaması durumunda dahi mağdurun rızası olmadığı kabul edilmektedir.
Davranışların cinsel tatmine yönelik olması; Failin mağdura yönelik hareketleri kendinin cinsel arzularını tatmin etme amacıyla yapılması gerekmektedir. Bu hareketler elleme, dokunma, öpme veya sarılması gibi gerçekleşebilmektedir.
Failin kasıtlı olarak hareket etmesi; TCK 102 maddesindeki suçlar genel olarak kasten işlenebilen suçlardır. Örneğin çarşı, Pazar veya toplu taşıma araçlarında failin elinin kasıt olmaksızın mağdurun cinsel saldırı sayılabilecek bölgelerine temas etmesi cinsel saldırı suçunu oluşturmamaktadır.
Cinsel Saldırı Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller (Nitelikli Cinsel Saldırı)
Suçun daha ağır cezayı gerektiren ve nitelikli halleri TCK 102/3, TCK 104 ve TCK 105 maddelerinde belirtilmiştir. Beden ya da ruh bakımından savunamayacak halde olan kişiye karşı cinsel saldırı suçu; TCK 102/3-a bendinde düzenlenmiş bir nitelikli haldir Beden bakımından kendisini savunamayacak durumda olma Ceza Hukuku açısından genel olarak yaşlılık hali veya fiziksel olarak engellilik durumu gibi hallerde ortaya çıkmaktadır.
Benzer suçlarda yaş küçüklüğü de suçların nitelikli halleri kapsamında olmasına karşın cinsel saldırı suçunda mağdurun 18 yaşından küçük olması ayrıca bir hükme bağlanmış olduğundan bu madde kapsamında irdelenmemiştir.
Ruh bakımından kendisini savunamayacak kişi daha kapsamlı bir olgu olup, kişinin uyku halinde olması, ruhsal anlamda bir hastalığının bulunması gibi durumlar örnek gösterilebileceği gibi cinsel saldırı suçu nitelikli hali için kişinin başkaca bir olaydan dolayı derin üzüntü veya şok / travma halinde olması durumları da örnek gösterilebilir.
Ruh bakımından kendisini savunamayacak halde olma durumunda çoğu kez mağdur kendisine yapılan cinsel saldırının anlamını kavrayamayacak durumda dahi olmayabilmektedir. Bu nitelikli cinsel saldırı suçu oluşumu için failin, mağdurun bu durumunu bilerek hareket etmesi gerekmektedir.
Kamu görevinin, vesayet ya da hizmet ilişkilerinin sağladığı nüfusun kötüye kullanılması suretiyle cinsel saldırı; Cinsel saldırı suçunun nitelikli halini düzenlendiği bir başka husus TCK 102/3-b maddesinde belirtilmiştir. Kamu görevlisi veya vesayet sahibi olan fail kendisine tanınan bu yetkiyi mağdur üzerinde kullanmak suretiyle işlemektedir.
Failin sürekli olarak bu görevini icra ediyor olması veya geçici olarak vesayet sahibi olması cinsel saldırı suçunun nitelikli halinin oluşumuna herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca failin madde metninde belirtilen görevleri ücret karşılığında yapıp yapmadığı konusunda da herhangi bir ayrım yapılmamıştır.
Örneğin kamu kuruluşunda ya da özel kuruluşlarda amirin personeline izin, ücret, işten çıkarma, nakil gibi hususlarda baskı kurarak cinsel saldırıda bulunması dahi nitelikli cinsel saldırı suçu oluşturmaktadır.
Üçüncü derece de dahil olmak üzere; kan veya kayın hısımlığı ilişkisi olan bir kişiye veya üvey ana, üvey baba, evlat edinilen ya da evlatlık tarafından yapılan cinsel saldırı suçu; Fail ile mağdur arasında TCK 102/3-c maddesinde belirtilen şekilde bir bağ bulunması durumunda cinsel saldırı suçunun işlenmesi suçun nitelikli halini oluşturmaktadır.
Silah ya da birden fazla kişi ile birlikte cinsel saldırı; TCK 102/3-d maddesi ile failin mağdura yönelik TCK 6/1 maddesinde belirtilen silah veya silahtan sayılır aletle mağdura vermiş olduğu korkudan yararlanarak ya da birden fazla kişinin vermiş olduğu fiziksel güçten faydalanmak suretiyle cinsel saldırı suçu işlenmesi, nitelikli cinsel saldırı olarak kabul edilmektedir.
İnsanların toplu olarak yaşama zorunda oldukları ortamın sağladığı kolaylıklardan faydalanmak suretiyle cinsel saldırı; Daha çok toplu taşıma araçları, alışveriş merkezleri veya Pazar yerlerindeki kalabalık ortamın vermiş olduğu kolaylıktan faydalanarak işlenen cinsel saldırı suçu, nitelikli cinsel saldırı olarak kabul edilmiştir. (TCK 102/3-e)
Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu Cezası
Suçun yukarıda belirtilen hallerde işlenmesi durumunda TCK 102/1 maddesinde belirtilen “beş yıldan on yıla kadar hapis” cezasının yarı oranında arttırılacağı, Suçun TCK 102/2 maddesinde belirtilen “organ veya sair bir cisim sokulması” ile birlikte cinsel saldırı suçunun nitelikli hali kapsamında işlenmesi Halide TCK 102/2 maddesinde belirtilen “on iki yıldan az olmamak üzere” verilen hapis cezasının da yarı oranında arttırılacağı öngörülmüştür.
Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Cinsel Saldırı
Cinsel saldırı suçu ile birlikte failin cebir ve şiddet kullanması halinde mağdurun neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçunun düzenlendiği TCK 87/1 maddesi ve alt bentlerinde belirtilen şekilde yaralanması durumunda fail ayrıca neticesi sebebiyle kasten yaralama suçundan da yargılanıp hüküm giyecektir. (TCK 102/4)
Cinsel saldırı suçunda mağdurun bitkisel hayata girmesi ya da ölmesi gibi ağır sonuçları olan ve failin için öngörülen cezai yaptırımları oldukça fazla olan bir durum TCK 102/5 maddesinde düzenlenmiştir. Cinsel saldırı nedeniyle mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi halinde fail hakkında “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası öngörülmüştür.
Cinsel Saldırı Suçunda Yargılama
TCK 102/1 ve TCK 102/2 maddelerinde belirtilen cinsel saldırı suçlarında sadece TCK 102/1 maddesinde belirtilen eylemin sarkıntılık düzeyinde kalması ve 102/2 maddesinin 2. Cümlesinde belirtilen organ veya cisim sokmak suretiyle eşe karşı tecavüz suçu takibi şikâyete bağlı suçlardan olup, TCK 102/1 maddesinde belirtilen basit cinsel saldırı suçu ve TCK 102/2 maddesinde belirtilen nitelikli cinsel saldırı suçu (tecavüz suçu) takibi şikâyete bağlı olmayıp soruşturulması resen yapılan suçlardandır.
Cinsel saldırı suçunun şikâyete bağlı hallerinde olması halinde, cinsel saldırı şikâyet süresi 6 aydır. TCK 102/1 ve TCK 102/2 maddelerinde belirtilen suçlar nitelikleri itibariyle uzlaşma kapsamında olmayan suçlardandır.
Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçu için görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleri iken, basit cinsel saldırı ve nitelikli cinsel saldırı suçları için yargılama görevi Ağır Ceza Mahkemeleridir.
Cinsel Saldırı Suçlarında Zamanaşımı Süresi
TCK 102/1 maddesinin 2. Cümlesinde belirtilen sarkıntılık suçu zamanaşımı süresi 8 yıl iken, basit cinsel saldırı ve nitelikli cinsel saldırı suçlarının zaman aşımı süreleri 15 yıldır. Cinsel saldırı suçu gibi içeriklerimize Google aracı ile ulaşabilirsiniz.
Gerek nitelikli cinsel saldırı, basit cinsel saldırı ve gerekse sarkıntılık suçu ceza alt ve üst sınırları itibariyle fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı uygulamasına müsait suçlardan olmaması, yapılan yargılama sonucunda fail hakkında öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezaların miktarları, suçun oluşumundan sonra mağdurun içinde bulunduğu durumun ağırlığı gibi hususlar dikkate alındığında suçun unsurları ve gerekse nitelikli halleri kapsamlı bir soruşturma ve kovuşturma evresinden geçiyor olması nedeniyle konusunda uzman bir ceza avukatından destek alınması suçun mağdurunun ve faili için yararlı olacaktır.