
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu TCK’nın 245/1 maddesinde ve bilişim alanında suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Daha çok ileride detaylandırılacak olan “kredi kartı dolandırıcılığı” olarak da bilinmektedir. Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun korumuş olduğu hukuki değer ve suçun işleniş biçimleri dikkate alındığında; güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve hırsızlık gibi suçlara benzemektedir.
Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Cezası
TCK madde 245/1; Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
TCK madde 245/2; Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
TCK madde 145/3; Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
TCK 245/1, TCK 245/2 ve TCK 245/3 maddelerinden anlaşılacağı üzere banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Yasa metnine göre bu seçimlik hareketler;
- Başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması
- Banka veya kredi kartlarının sahte olarak üretmek, devretmek, satın almak veya kabul etmek
- Sahte olarak üretilmiş bana ya da kredi kartını kullanarak kendisine ya da bir başkasına yarar sağlamak
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanarak Yarar Sağlama
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun konusu 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununa göre düzenlenmiş kartlardır. TCK 245/1 maddesinde düzenlenen seçimlik harekette failin başkasına ait olan bir banka kartı veya kredi kartının herhangi bir şekilde ele geçirilerek kart sahibinin rızası olmaksın kullanması veya başkasına kullandırması suretiyle kendisine ya da bir başkasına yarar sağlamasıdır. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun oluşumu için failin kartı ele geçirme şeklinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Suçun oluşumu için failin söz konusu kartlardan para çekmesi ya da alışveriş yaparak haksız bir yarar sağlaması yeterlidir.
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun oluşumu ve unsurlarının daha iyi anlaşılması bakımından Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/161 esas ve 2019/361 sayılı kararında;
“Şikayetçinin F.K.G. Caddesi, K. otobüs durakları arkasında bulunan marketten alışveriş yaptığı sırada yanına gelen sanığın, kızının … isimli elektronik mağazasında genel müdür olduğunu, kampanya nedeniyle kendisine LCD televizyon alabileceğini beyan etmesi üzerine şikâyetçinin kredi kartı ve şifresini sanığa verdiği, akabinde şikâyetçinin yanından ayrılan sanığın aynı cadde üzerinde bulunan … Bankası ATM’sine tek başına giderek şikâyetçinin kredi kartından yaklaşık 1.900 TL çektiği olayda; her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında, şikâyetçinin sanığın hileli davranışlarına aldanmayıp onunla birlikte ATM’ye gittiği, hatta bizzat kendi rızasıyla kartı teslim edip şifreyi de söyleyerek televizyon bedeli kadar miktarı çekmesine açık bir şekilde izin verdiği, daha sonra sanığın şikâyetçinin yaşlılığından yararlanarak parayı çekip kartı dahi almadan ATM’den koşarak kaçtığı belirtilmişse de para çekme anına ilişkin kamera görüntüleri izlendiğinde; şikâyetçinin sanık ile birlikte para çekmek amacıyla ATM’ye gitmediği, sanığın parayı çekip kartı da aldıktan sonra hızlıca olay yerinden uzaklaşmak yerine sakin bir şekilde bir süre daha ATM’nin yakınında tek başına beklediğinin görüldüğü, yine şikâyetçinin ifadelerinde sanık tarafından çekilen yaklaşık 1.900 TL’nin televizyon bedeli olduğuna ve bu miktarın çekilmesine rızası bulunduğuna ilişkin bir beyanın yer almadığı, bu anlamda itirazda ileri sürülen hususların varit olmadığı, ayrıca sanığın ekonomik değere sahip olduğuna kuşku bulunmayan kredi kartını ele geçirme eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği değerlendirilse de bu eylemle ilgili dava açılmadığının anlaşılması karşısında, sanığın suça konu kredi kartını ele geçirdikten sonra şikâyetçinin yanından ayrılarak hâkimiyet alanına giren bu kredi kartı ile şikâyetçinin rızasına aykırı olarak para çekmesi eyleminin TCK’nın 245. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.”
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda söz konusu kartların hırsızlık ya da yağma gibi ayrıca suç teşkil eden eylemlerle ele geçirilmesi halinde fail ayrıca bu suçlardan da yargılanacaktır. Ayrıca mağdurun rızası ile verilmiş olup, rıza gösterdiği miktarların üstünde bir harcama yapılması veya para çekilmesi fiilleri de TCK 245/1 maddesi kapsamında değerlendirilmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.04.2019 tarih ve 2018/172 esas, 2019/361 sayılı kararında;
“TCK’nın 245/1 maddesinde düzenlenen banka veya kredi katlarının kötüye kullanılması suçunun kanundaki düzenleniş şekli göz önüne alındığında bileşik suç olarak düzenlenmediği görülmektedir. Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu ile birlikte oluşabilecek diğer suçlara kanunda öngörülen ceza miktarları da, bu suçun bileşik suç olarak düzenlenmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, banka veya kredi kartının hukuka aykırı olarak ele getirilmesi durumunda oluşabilecek hırsızlık, yağma, dolandırıcılık gibi suçlar ile banka veya kredi kartlarını kötüye kullanma suçu arasında gerçek içtima kuralı uygulanarak fail her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılmalıdır. Banka veya kredi kartının kanunlarda suç olarak düzenlenen eylemlerle ele geçirilmesi ve şartların varlığı halinde TCK 245 maddesinin birinci fıkrasındaki suçun yanında ayrıca hırsızlık, dolandırıcılık ya da ağma gibi suç oluşabileceği kabul edilmelidir.”
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun TCK 245/1 maddesinde belirtilen şekilde oluşması için mağdura ait kredi karı veya banka kartının fiziki olarak ele geçirilmesine gerek bulunmamaktadır. Failin haksız bir yarar sağlayacak şekilde mağdura ait bu kart bilgilerini ele geçirerek aynı amaç doğrultusunda hareket ederek yarar sağlaması ile yine suç oluşmuş olacaktır. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 3/e maddesine göre; söz konusu kartların fiziki bütünlüğü olmamasına rağmen aynı amaçlar kullanılabildiği belirtilmiştir. Bu nedenle kart bilgilerinin ele geçirilerek TCK 245/1 maddesinde belirtilen suçun işlenmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
Konuya ilişkin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 17.08.2008 tarih, 2008/12914 esas ve 2008/8887 sayılı kararında;
“5464 Sayılı Kanunun 3/e maddesi uyarınca sanıkların yakınına ait kredi kartını fiziki olarak ele geçirmeden sadece kart numarasını kullanarak bilişim sistemi üzerinden kontör satın alması ve aynı sistem üzerinden kontörlerin satılması fiilinin 5237 Sayılı TCK’nın 245/1, 43 maddelerinde öngörülen suçu oluşturduğu gözetilmeden karar verilmesi hukuka aykırıdır…”
Şeklindeki kararından da anlaşılacağı üzere suçun oluşumunda banka veya kredi kartının fiziki olarak elde edilmeden de suçun işlenebileceği belirtilmiştir.
Sahtecilik Yapmak Suretiyle Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması
TCK 245/2 ve TCK 245/3 maddelerinde banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasının sahtecilik ile birlikte işlendiği durumlar müeyyide altına alınmıştır. Günümüzde daha çok kredi kartı dolandırıcılığı olarak bilinmektedir.
Kredi Kartı Dolandırıcılığı
TCK 245 maddesi suçun işleniş biçimleri bakımından dolandırıcılık suçuna benzerlik göstermesi nedeniyle daha çok kredi kartı dolandırıcılığı olarak tabir edilmektedir. Ancak banka veya kredi kartının sahte olarak üretilerek yarar sağlanması suçu TCK 158 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçu değil TCK 245/2,3 maddelerinde belirtilen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturmaktadır.
Günümüzde daha çok “skimming” yöntemi olarak bilinen yöntem ile gerek amacı dışında kullanılan pos makinesi ile gerekse banka ATM makinelerinin kart düzeneklerine yerleştirilen bir takım kopyalama araçları ile mağdura ait kart bilgilerinin kopyalanarak aynı dijital bilgiler ile başka bir kart üretmek suretiyle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun işlenebildiği görülmektedir. TCK 245/2 maddesinde kartın kullanılmaksızın bu şekilde üretilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suç olarak düzenlenmiştir.
Ayrıca TCK 245/3 maddesinde bu şekilde üretilen bir kartı kullanarak haksız bir şekilde yarar sağlanması ayrıca suç olarak düzenlenmiştir. Ancak TCK 245/2 maddesinde belirtilen şekilde kartı üreterek kendisine haksız bir yarar sağlayan fail suçun bir geçit suçu olarak kabul görmesi nedeniyle sadece TCK 245/3 maddesi gereğince cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Benzer bir konuya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2019 tarih ve 2016/492 esas, 2019/594 sayılı kararında;
“Sanığın, mağdur … adına düzenlenen sahte sürücü belgesi ile katılan …‘ye müracaat ederek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartını teslim aldıktan sonra değişik zamanlarda kullanmak suretiyle kendisine yarar sağladığı olayda; sanığın kastının başlangıçtan itibaren sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlama suçunu işlemeye yönelmiş olması, bu suçu işleyebilmek için daha hafif nitelikte olan TCK’nın 245/2. maddesindeki sahte kredi kartının üretilmesi suçunu işlemek zorunda kalması hususları birlikte değerlendirildiğinde, TCK’nın 245/3. maddesindeki sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlama suçunu işlemeyi kasteden sanık bakımından TCK’nın 245/2. maddesindeki sahte kredi kartı üretme suçunun geçit suçu niteliğinde olduğu, bu nedenle, sanığın mağdura ait banka hesabı ile ilişkilendirilerek oluşturulmasını sağladığı sahte kredi kartını, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlaması şeklindeki eylemlerinin bir bütün hâlinde zincirleme biçimde TCK’nın 245/3. maddesindeki suçu oluşturduğu, sanığın ayrıca geçit suçu niteliğindeki TCK’nın 245/2. maddesindeki suçtan cezalandırılamayacağı kabul edilmelidir.”
Kredi Kartı Dolandırıcılığı Cezası
Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun TCK 245/2 ve TCK 245/3 maddelerinde belirtilen şekilde işlenmesi halinde failin eyleminin söz konusu kartları üretmek, devretmek, satın almak veya kabul etmek şeklinde gerçekleşmesi halinde TCK 245/2 maddesinde belirtilen; “üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası” ile cezalandırılacağı,
Failin eyleminin TCK 245/3 maddesinde belirtildiği üzere bu şekilde üretilmiş bir banka veya kredi kartı kullanılarak yarar sağlanması halinde “dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası” ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Şahsi Cezasızlık nedenleri
TCK 245/1 maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun basit hali olarak işlenmesi ve failin TCK 245/4 maddesinde belirtilen kişilerden olması nedeniyle fail hakkında herhangi bir cezaya hükmedilmeyeceği belirtilmiştir. Bu kişiler genel olarak;
- Ayrılık kararı verilmemiş eşlerden her birisi,
- Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,
- Aynı konutta yaşayan kardeşlerden birisi,
Yasak Cihaz veya Programlar
Gerek TCK 243, TCK 244 ve TCK 245 maddelerinde belirtilen suçların işlenmesi amacıyla yapılmış alet veya programları; “imal eden, ithal eden, sevk eden, nakleden, depolayan, kabul eden, satan, satışa arz eden, satın alan, başkalarına veren veya bulunduran kişi” hakkında TCK 245/A maddesi uyarınca “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası” ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Şikayet
TCK 245 ve alt bentlerinde belirtilen suçlar şikayete bağlı suçlardan olmaması nedeniyle atılı suçu işlediği tespit edilen şüpheliler hakkında resen soruşturma ve akabinde gerekli kovuşturma yapılmaktadır. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuna maruz kaldığını düşünen kişi ilk olarak hesabın bulunduğu banka şubesi ile irtibata geçerek failin söz konusu banka veya kredi kartı ile yarar sağlamaya devam etmesinin önüne geçmek adına gerekli talebini iletmesi gerekmektedir. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu genel olarak bilişim alanında işlenen suçlardan olması nedeniyle akabinde bilişim hukuku alanında uzman bir avukat vasıtasıyla ya da bizzat şikâyet hakkını kullanması yararına olacaktır.
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Yargılama
TCK 245/1, TCK 245/2 ve TCK 245/3 maddelerinde belirtilen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu için öngörülen ceza üst sınırları itibariyle yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemelerindedir. Google ile sitemize ulaşabilirsiniz.